//Popülizme Hayır!

Popülizme Hayır!

Hem Türkiye’de, hem Hollanda’da:

Popülizme Hayır!

Adeta bütün dünyada popülizm salgını var. Wilders’lerin, Erdoğan’ların, Putin’lerin, Orban’ların, Trump’ların, Le Pen’lerin sayısı giderek artıyor. Başkalarını ötekileştirme, yabancı düşmanlığı, ırkçılık, ayırımcılık almış başını gidiyor. Bu durum böyle devam eder ve giderek artarsa olabilecekleri düşünmek bile istemiyoruz.

Peki, dünyada durum kötü de, Türkiye’de ve Hollanda’da iyi mi?

Hayır! İyi olmadığı gibi ne yazık ki giderek kötüleşiyor. Çünkü Türkiye’de 16 Nisan’da referandum, Hollanda’da 15 Mart’ta genel seçim var. İşte tam da popülistlerin arayıp da bulamadıkları ortam! Wilders Müslümanlara, İslam’a, yabancılara, mültecilere yönelik kin ve nefret tohumları saçıyor; buna karşılık Erdoğan Sünni ve Türk olmayan her şeye karşı, özellikle de Batı dünyasına karşı düşmanca söylemlerde bulunuyor.

Bunlar görünüşte birbirlerine karşılar, birbirlerine demediklerini bırakmıyorlar ama esasında söylemleriyle birbirlerini besliyorlar. Adeta düşman kardeşler gibi birbirlerinin pozisyonlarını güçlendiriyorlar. Son gelişmeler de bunu tamamen doğruluyor. Erdoğan Avrupa ülkelerinde propaganda yapmasına izin vermeyen Batılı ülkeleri suçluyor, Wilders ise bundan yararlanarak yabancıların, çifte vatandaşlığa sahip olanların en doğal hakkı olan seçmek özgürlüğünü ortadan kaldırmak istiyor. Ama sonuç olarak kaybeden hep bizler, savunmasız yurttaşlar oluyoruz.

Biz Wilders’in söyledikleri üzerinde fazla durmak istemiyoruz, çünkü onun ırkçılığı mahkeme kararıyla tescillendi. Bundan sonra ağzıyla kuş tutsa beş para etmez. Kimse onu ciddiye almaz.

Yalnız Erdoğan’a söyleyecek bir çift sözümüz var.

Sayın Tayyip Erdoğan

Yine esip gürlüyorsunuz, her zaman olduğu gibi ağzınızdan çıkanı kulağınız duymuyor. Avrupa ülkelerini demokrat olmamakla suçluyorsunuz ama lütfen bir dönüp kendi ülkenize bakın. Türkiye’nin üçüncü büyük partisi olan HDP’nin eşbaşkanları, milletvekilleri, belediye başkanları aylardır tutuklu, dünyada en fazla tutuklu gazeteci sizin ülkenizde bulunuyor, sorgusuz sualsiz yüzlerce akademisyenin işine son verdiğiniz, yetmedi pasaportlarına el koyup yurt dışına çıkışlarını yasakladınız.

15 Temmuz darbe girişimini bahane edip size muhalif olan herkesin üzerinde terör estiriyorsunuz. Yüz binde fazla gözaltı var, kırk binden fazla insanı tutukladınız. Parlamento tümüyle devre dışı kaldı, olağanüstü hal uygulamasını sürekli hale getirdiniz, kararnamelerle ülke yönetiyorsunuz. Düşünce hürriyetinden eser kalmadı. Yargıyı tamamen denetim altına aldınız. Türkiye’yi bir açık hava hapishanesine çevirdiniz. İnsanlar korku içerisinde yaşıyorlar. Sizin başkalarını demokrat olmamakla suçlamaya en küçük bir hakkınız yok.

Üstelik Türkiye’nin sorunlarını yurt dışına taşıyıp bizleri zor durumda bırakıyorsunuz. Ellerinizi üzerimizden çekin ve lütfen bizi rahat bırakın. Biz sorunlarımızı kendimiz çözecek güçteyiz. Gölge etmeyin başka ihsan istemeyiz.

Bir çift sözümüz de Hollandalı politikacılara var. Düşünce özgürlüğü evrensel bir insan hakkıdır, herkes bundan eşit bir biçimde yararlanmalıdır. Bu sadece Hollanda yurttaşlarına tanınır, diğerleri yararlanamaz demek düşünce özgürlüğünün evrensel karakterine terstir. Zaten uluslararası hukuk uzmanları da benzer açıklamalar yaptılar. Ne yazık ki Hollandalı politikacılar Wilders ile popülizm yarışına girip, Erdoğan’ın Hollanda’da seçim çalışması yapmasına karşı çıktılar, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün evrensel karakterine aykırı hareket ettiler.

Erdoğan’ın görüşlerinin hiç birisine katılmıyoruz ve Türkiye’nin sorunlarını buralara taşımasını, insanları kamplaştırmasını onaylamıyoruz ama eğer seçim çalışması yapmak istiyorsa bunun engellenemeyeceğine inanıyoruz. Gerçek demokrat tavır budur. Görüşlerini kabul etmesen bile eğer muhalif olduklarının demokratik hakkını tanımıyorsan, o zaman demokrasiyi sadece kendin için istiyorsun demektir ki bunun gerçek demokratlıkla hiçbir ilgisi yoktur.

Daha önce de söyledik ve şimdi tekrar ediyoruz ve bütün politikacılara sesleniyoruz. Popülizmden uzak durun. Bugünler geçicidir, Wilders’ler, Erdoğan’lar da geçicidir. Kalıcı olan demokrasi, özgürlükler ve insan haklarıdır. Gelecek gerçek demokrasiye inananların olacaktır. Buna kesinlikle inanıyoruz.

Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği (HTİB)